Adını sıkça duyduğumuz ama kendini bir türlü göremediğimiz KALKAN DİHA, 30. test uçuşunun ardından yeni tasarımıyla ilk kez ortaya çıktı
Herhangi bir piste ihtiyaç duymadan dikine iniş-kalkış yapabilen platformlar son dönemlerde oldukça popüler.
İnsansız hava araçları konusunda marka haline gelen Türkiye bu alanda da değerli çalışmalara imza atıyor. Bu ürünlerden biri de Baykar imzalı KALKAN Dikey İniş/Kalkışlı İnsansız Hava Aracı daha kısa bir ifadeyle KALKAN DİHA…
Söz konusu platformun nerelerde kullanılabileceği ve sahaya ne tür yansımaları olacağı başta olmak üzere projeye dair detayları Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan ile konuştuk.
PİSTE İHTİYAÇ DUYMUYOR
KALKAN DİHA’yla ilgili önce genel bir çerçeve çiziyor Erkan ve ‘insansız döner kanat platformların fiziki kısıtlamalarından bağımsız olarak dikine iniş-kalkış yapabilen bir hava aracı’ tanımını kullanıyor.
Piste ihtiyaç duymadan kendi en ve boylarından biraz büyük alanlardan iniş-kalkış yapabilen bu araçların nerelerde kullanılabileceği sorusunun yanıtı ise oldukça geniş… Polis, Sahil Güvenlik, Orman Bakanlığı, hudutlar, deniz platformları ve diğer güvenlik unsurlarınca etkin bir şekilde kullanılması bekleniyor.
Bu nedenle KALKAN DİHA için “Çok geniş yelpazede kullanılabilecek ucuz ve faydalı bir platform” diyor Erkan. Eldeki dronlarla kıyaslandığında DİHA’ların hem havada kalış hem menzil hem de üstlenebileceği görevler açısından daha faydalı olacağının altını çiziyor.
“Dron gibi kalkıp uçak gibi uçacak. Dikine iniş-kalkış için elektrikli motorlarını kullanacak. Havada süzülürken daha uzun menzile erişebilmesi için de pistonlu motorundan güç alacak” bilgisini paylaşıyor.
”DENİZ PLATFORMLARI İÇİN BÜYÜK FAYDA SAĞLAR”
Projenin yerlilik meselesi için de ayrı bir parantez açıyor Kozan Selçuk Erkan… KALKAN DİHA’daki kritik sistemlerin tamamının yerli olduğunun altını çiziyor. Tasarım, üretim, görüntüleme sistemleri ve motorların yerli olarak geliştirildiğini söylüyor.
Her ne kadar bir hava aracı olsa da KALKAN DİHA’nın Türk Donanması’na ve haliyle Mavi Vatan’a ne tür kazanımlar sağlayabileceğini soruyoruz. Erkan önce mevcut durumu anlatıyor, ardından da yeni dönemdeki beklentilerinden bahsediyor:
“Halihazırda deniz platformlarımızda ağırlıklı olarak SH-60 Seahawk tipi deniz helikopterlerini görüyoruz. Elimizde sınırlı sayıda olan bu helikopteri deniz arama/kurtarma/keşif ve gözetlemede kullanıyoruz. Ayrıca denizaltı harbi için de yine bahsi geçen helikopterlere çeşitli roller yüklüyoruz. Bunların yanı sıra orman yangınlarında da yine SH-60 Seahawk’ların kapısını çalıyoruz. Haliyle oldukça yoğun bir kullanım söz konusu.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, TCG Anadolu başta olmak üzere fırkateyn ve açık deniz karakol gemileriyle filosunu her geçen gün daha da büyütüyor. Kuvvet Komutanlığı bu yeni platformlar için GÖKBEY helikopterinin deniz versiyonunu planlıyor. Bahsettiğimiz helikopterlerin barış zamanında keşif/gözetleme ve istihbarat faaliyetlerinde kullanılması düşünülüyor.
İşte KALKAN DİHA tam da burada devreye giriyor. Az önce saydığımız işlerin pek çoğunu yapabilecek bir araç olarak öne çıkıyor. Bu tür sistemlerin maliyeti çok düşük. Sağladıkları faydaysa oldukça yüksek. Ayrıca elinizdeki çok kıymetli helikopterlerin daha az yıpranmasını sağlıyorlar.”
”TB-2 SATIN ALAN ÜLKELER KALKAN DİHA’YI DA İSTEYEBİLİR”
Kozan Selçuk Erkan’a göre KALKAN DİHA sadece deniz ve sahil güvenlik için düşünülmemeli… Kıyıların deniz kirliliğine karşı kontrolü, kaçakçılık, hudutların güvenliği ve pek çok başka görev tipi için bu platformlar kullanılabilir.
Son olarak KALKAN DİHA’nın muhtemel ihracat potansiyeli için de bir parantez açıyor Erkan ve “Bu aralar Batılı sistemler ortaya çıkmaya başladı. Bizim de geç kalmamamız lazım. KALKAN DİHA bunu başarabilirse yabancı muadillerine göre daha uygun maliyet ve yüksek kalitesiyle çok ciddi bir ihracat hacmine sahip. TB-2 kullanıcısı ülkelerin KALKAN DİHA’yı da envanterlerine eklemek istemesi sürpriz olmaz” diyerek sözlerini tamamlıyor.