Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, “Asıl fay daha kırılmadı” diyerek dikkat çeken bir uyarıda bulundu.
Japon deprem uzmanı, Türkiye’de deprem farkındalığının artırılması, zemin ve bina tercihleri ile kaliteli işçiliğin önemini anlattı.
Yoshinori Moriwaki, bina inşaatı ve mimarlık alanlarında Türkiye dahil bazı ülkelerde uzun yıllardır çalıştığını kaydetti.
Van şehri ile Japonya’nın kuzeydoğusundaki Tohoku bölgesinde 2011’de meydana gelen iki büyük depremi anımsatan Moriwaki, bu depremlerden sonra Türkiye’de “deprem farkındalığı” eğitimlerini başlattığını belirtti.
Moriwaki, dil ve kültürün yanı sıra iki ülkenin deprem özelliklerinin de benzediğine dikkati çekerek “Türkiye’de ilk defa deprem hakkında eğitici bilgi içeren çizgi roman çıkardık.” dedi.
NEDEN ÇİZGİ ROMAN?
Deprem farkındalığını artırmak amacı taşıyan “Moriwaki’nin deprem rehberi” isimli renkli çizgi roman eseri kendisinin yazdığını, çizgi karakterleri ise bir genç kızın resmettiğini anlatan Moriwaki, ilk ve ortaöğrenim seviyesindeki eserin İngilizce ve İtalyancaya çevrildiğini söyledi.
Moriwaki Yoşinori, ileri yaşlarda deprem farkındalığı alanında “zihniyeti değiştirmenin” zor olacağını savunarak “Küçük yaşta bilgi veriliyorsa çocuklar iyi öğreniyor. Özellikle Türkiye’de bunu gördüğüm için çizgi roman yazdım. Çünkü kitapla daha çok kişiye ulaşabiliyorsunuz.” diye konuştu.
Yaşanmış deprem görüntülerinin “çocuklara gösterilmemesi” çağrılarına ilişkin Moriwaki, bu konuda çizgi filmlerden faydalanılmasının önemine işaret etti. Moriwaki Yoşinori, çizgi filmlerin, depremin oluşma şekli ve deprem anında yapılması gerekenleri çocuklara kolaylıkla anlatabildiğini dile getirdi.
YATAY MİMARİNİN ÖNEMİ
Moriwaki, Türkiye’de, nüfusunun yoğunlaştığı İstanbul, Ankara ve İzmir’de çoğunlukla tercih edilen dikey yerine yatay mimariye geçilmesi gerektiğini belirterek “Yatay yapı yapmak lazım. Türkiye, Japonya’dan iki kat büyük. Japonya hem ada ülkesi hem de yanardağ çok var. Buna rağmen insanlar küçük evlerde yaşamaya çalışıyor.” ifadelerini kullandı.
Doğal afetle mücadele etmek yerine, farkındalık ve hazırlığın önemine işaret eden Moriwaki, “Japonya’da da fay haritası kırmızı, deprem ihtimali hep var. Japonya’ya gelen kişi de depremi bilerek geliyor.” dedi.
Yaşadığı İstanbul’da oturduğu sitedeki 2 katlı binanın, yumuşak zeminde konumlandığını ancak kendisinin genel kontrolleri yaptırdığını anlatan Moriwaki, “İstanbul’da kalmayı düşünüyorum. Tuzla yumuşak zemin ve iyi değil ancak genel olarak bakınca evim sadece iki katlı. Kendim kontrollerini yaptım. İstanbul’da özellikle kentsel dönüşümü çalışmak lazım. Marmara’da deprem olacak diye kaçan jeologlar var, binayı bilmedikleri için. İnşaat mühendisi olarak ‘burası tehlikeli’ diye kaçacak mıyız? Ben kaçmayacağım ve İstanbul’da yaşayacağım, bir çocuk daha kurtarabilirsem diye.”
KAYA VE DAĞ ZEMİN İLE SİSMİK İZOLATÖR VURGUSU
Moriwaki Yoşinori, depreme dayanıklılıkta, binaların taşıyıcı sistemi üzerindeki yükü azaltan sismik izolatörlerin önemine işaret ederek depremin verdiği hasar katsayısının düşürülebileceğini bildirerek izolatör maliyetlerin düşürülmesi için henüz inşaat halindeyken binalara monte edilmesini tavsiye etti.
Olası İstanbul depremine karşı kentten ayrılmayı planlayanlara seslenen Moriwaki, “Öncelikle Ege’ye gidiyorlar. Orada da fay hattı var. İzmir depreminde asıl fay daha kırılmadı. Türkiye’nin fay hattı haritası kıpkırmızı. Nereye gidiyorsa tehlikeli.” değerlendirmesini yaptı.
“HASAR YÜZDE 70 AZALTILABİLİR”
Moriwaki, deprem sıklığının 2019’dan sonra Türkiye’de arttığını söyleyerek ülke geneli bilinçlendirme faaliyetlerine hız verilmesi gerektiğini belirterek “Kabul etmek lazım ‘Allah korusun tekrar gelmesin’ değil, ‘Allah korusun tekrarı kötü olmasın’ demeli yani deprem gelebilir, hazır olmak lazım.” dedi.
Üülkesi Japonya’da benzer şekilde hazırlık yapıldığını belirten Moriwaki Yoşinori, “Devlette, okulda, ailede tek tek herkes bunun için hazır oluyorsa hasar hesabı yapabilir, bu hasar yüzde 70 azaltılabilir ve yüzde 70 çok büyük bir rakam.” diye konuştu.
Moriwaki, Türkiye’de 32 senedir yaşadığını, 81 ilin 71’ine gittiğini ifade ederek şöyle devam etti:
“Deprem anında Japonya’da bir ara sokaktaysanız, dışarıdan tabela ya da cam gelebilir diye insanlar binanın içine kaçıyor. Bunun Türkiye’de de başarılabileceğini düşünüyorum. Meksika’dakiler, Kolombiya’dakiler ‘Biz de Türkiye gibi sağlam bina yaparız’ diye söyleyecek, bunu duymayı bekliyorum. Bunu duyduktan sonra da ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ diyeceğim.”
“BEKLENEN DEPREM DİREKT TOKYO’DA OLURSA ÇİBA EYALETİ TARAFI ÇOK KÖTÜ OLACAK”
Başkent Tokyo’nun olası büyük bir deprem hazırlık düzeyini “yüzde 60” olarak nitelendiren Moriwaki, “Mart 2011’deki meydana gelen Tohoku depreminden daha büyük bir deprem bekleniyor. Tsunami 30 metre olarak tahmin ediliyor.” dedi.
Moriwaki, “Sumida Nehri tarafında zemin çok kötü. Tokyo için güçlendirme yapmak lazım, halen eski yapılar var. Beklenen deprem doğrudan Tokyo’da olursa Çiba eyaleti tarafı çok kötü etkilenecek. Kentsel dönüşüm yapılmalı.” uyarısında bulundu.
Ülkenin batısında Noto Yarımadası’nda ocak ayı başında meydana gelen depremde eski ahşap binaların çöktüğüne, buna kıyasla yeni binalarda sorun yaşanmadığına dikkati çeken Moriwaki, sözlerini şöyle bitirdi:
“Japonya’da binalar insanı korumak için var ve deprem olduğunda bina çöker korkusu yok. Metroların girişinde deniz seviyesinden kaç metrede bulunduğunuz yazıyor.”